1)Kamulaştırma nedir ?
Kamulaştırma, idarenin kamu yararını gerekçe göstererek bir kimsenin sahipliğinde bulunan mülkiyete isteği dışında kanun gereği son vermesidir. Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin idare tarafından peşin ödenmesi şarttır.
2) Kamulaştırma süreci nasıl işler?
İdare kamulaştıracağı taşınmaz için ödenek ayırır veya kamu yararı kararı alarak yetkili makamlara onaylatır. Kamu yararı olarak birçok sebep olabilir. Örnek kabilinden taşınmaza hastane, sağlık ocağı, idari bina, sosyal tesis yapılacak olması, taşınmazın kentsel dönüşüm sınırları içerisinde kalması, yol sınırları içerisinde kalması veya köprü yapımı gibi sebepler kamu yararından sayılabilmektedir.
Kamulaştırılacak olan taşınmaz belirlendikten sonra kamulaştırma kararı taşınmazın tapu kayıtlarını işlenir.
Sonrasında idare ilk olarak taşınmazı satın alma yoluna gider. Taşınmaz maliklerini uzlaşmak ve taşınmazı satın almak amacı ile görüşmeye çağırır. Bu toplantıda uzlaşmanın sağlanması durumunda taşınmaz idare adına tescil edildikten sonra hak sahiplerine uzlaşılan bedel üzerinden ödeme yapılır. Fakat hak sahibine tam ödeme yapılabilmesi için taşınmazın üzerinde herhangi haciz, ipotek vs. bulunmaması gereklidir.
Hak sahipleri ile bedelde veya diğer hususlarda anlaşılaması durumunda idare taşınnmazın tescilini sağlamak amacıyla dava yoluna gidecektir. İdare taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesine başvurarak bedelin tespiti ile bu bedelin peşin veya taksitle ödenmesi karşılığında taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini isteyecektir. Dava aşaması, bedelin tam ve doğru olarak tespiti bakımından büyük önem arz etmektedir.
3)Kamulaştırma işlemine engel olunabilir mi ?
Evet. Asliye hukukta tarafınıza ikame edilen dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde İdare Mahkemesinde kamulaştırmanın iptali istemli dava açılabilecektir. Mahkemenin vereceği karara göre kamulaştırma kararının iptali mümkün olacaktır.
4)Kamulaştırmasız el atma nedir ?
Kamulaştırmasız el atma iki şekilde ortaya çıkabilmektedir.
Bunlar fiili el atma ve hukuki el atma olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Fiili El Atma; idarenin mülkiyete konu taşınmazı usulüne uymadan herhangi bir bedel ödemeksizin kullanımına geçirmesiyle olur. İdarenin özel mülkiyete konu taşınmaza usulsüz olarak herhangi bir yapı inşaa etmesi, yol geçirmesi fiili el atmaya örnek teşkil etmektedir.
Hukuki El Atma; idarenin karar alarak taşınmaza özel mülkiyete ek koyması ve kullanım hakkını kısıtlamasıdır. Örnek olarak taşınmazın içinde bulunduğu imar planlarının 5 yıl içinde uygulanmaması veya taşınmaz üzerinde yapılan imar uygulamaları nedeniyle inşaat yapılamaması da örnek teşkil etmektedir.
Bu gibi durumlarda hak sahibinin idareden tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır.
YASAL UYARI
İnternet sitemizde yer alan bilgiler SFM Hukuk ve Danışmanlık tarafından, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak yayımlanmıştır. İşbu internet sitesinde bulunan bilgi ve sair içerik hukuki tavsiye niteliği taşımamakta olup büromuz, ziyaretçilerin bu internet sitesine dayanarak gerçekleştirdiği işlemlerden , bu sitede yer alan hukuki nitelikteki her türlü bilgi, yazı ve sair içeriklerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir. Sitede yer alan bilgilerin izinsiz kullanılması yasaktır.